Eminim hepimiz hayatımızın bir noktasında “anlıyorum ama konuşamıyorum” diyen birini duymuşuzdur. Belki de bu cümleyi kuran kişi siz bile olabilirsiniz. İngilizce eğitimini kalıplar yoluyla öğrenerek olası en doğru şekilde konuşmaya çalışmak çok zorlu bir süreç. Hele yurtdışında yaşarken aksanını da o bölgeye göre değiştirme isteği de işin içine girdi mi, durum oldukça karışık bir hal alabiliyor.
Bu konu ile ilgili ortaya çıkan en büyük sorun, kişinin aksanını değiştirme uğruna konuşma yeteneğini kaybetmeye başlaması ya da düzgün konuşamayacağı için konuşmamayı tercih etmesinden doğuyor.
Sorulan sorulara vermek istediğimiz cevapları İngilizce olarak istediğimiz şekilde veremediğimizden kimi zaman sessiz kalmayı tercih ediyor, ya da birinci tercihimiz olmayan ancak söylemesi daha rahat olan başka cevaplar veriyoruz. Bu belki de o anlık bir sorun teşkil etmese de ileriye dönük tüm ilişkilerimizde bizi kilitleyen bir sürece sebep olabiliyor.
Bunu aşmak adına verebileceğimiz en büyük tavsiye, aksan uğruna konuşma becerilerinizi kısıtlamamanız olacaktır. Unutmayın, bir İngiliz, Amerikalı ya da Kanadalı gibi konuşmak zorunda değilsiniz, kimsenin de sizden öyle bir beklentisi yok.
Bir başka önerimiz ise, konuşmak için acele etmeyin. Eğer birine bir şey söylemeden önce düşüncelerinizi toparlamanız gerekiyorsa bundan sakın çekinmeyin. Kanadalılar ile iletişim kurarken aynısını defalarca onların yaptığına tanık olduktan sonra bu konuda sabırlı insanlar olduklarına karar verdim. Ayrıca eğer Toronto ya da Vancouver gibi göçün bol olduğu şehirlerde yaşıyorsanız, zaten birbirinden farklı yüzlerce dil konuşulduğu için insanlar “native” olmayan İngilizcelere bir hayli aşina oluyorlar.
Eğer konuşma ile ilgili sorun yaşıyorsanız bunu internetten bulacağınız birbirinden farklı program ya da kurs ile çözebilirsiniz. Bunun bir örneği Elsa Speech Analyzer, kullandığınız kelimelerden telaffuzuna kadar her şeyinizi özenle ölçerek size bir puan veriyor. Bu puanı yükseltmek sizin elinizde.
Ancak, halihazırda yurtdışında yaşayan arkadaşlar için en büyük pratik yöntemi, dışarı çıkmak. Dışarı çıkın, insanlarla iletişime geçin. Özellikle Kanada’da yoldan geçen insanların bile birbirleri ile muhabbet ettiğini, kimsenin bundan çekinmediğini görebilirsiniz. Bu bariyeri aşmanın en iyi yolu birebir tecrübe ederek üstüne gitmek olacaktır.
Yazıya ana dili İngilizce olmayan insanların İngilizceyi nasıl duyduğunu çok güzel bir şekilde anlatan bir video ile son verelim. Hiçbir şey anlamazsanız canınız sıkılmasın, kimse bir şey anlayamıyor…
Kanada'da dil eğitimi almak istiyor ya da dilinizi ilerletmek istiyorsanız bizimle iletişime geçerek dil okulu fırsatları ve Kanada'da yaşam hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz!
تعليقات